…18 olunca da fark etmez ki..Biriken gün kırıntılarından başkasını götüremezsin yarınlara.Onları da akbabalar yemek ister.Zor olanı isteriz zamanla.Farklı olmayı dileriz.Zaman zamanda farklarımızı bulup eğleniriz kendimizle aslında çürüyen bir beden ve yaşlanan ruhla devam ederiz bilinmeyen yollara.İnsanız…insan gibi davranmayı severiz.

 

            Yaş 18 olduğunda büyümenin sistematik düğümü etkiler bizi.Ehliyet alabilir,diskoya girebilir,kararlarını kendi başına verebilme cazibesi yükselir,CD dükkanlarından porno satın alabilir,ergen grubunda olmanın gururu oluşur,dünyayı değiştirecek fikirlerin olduğu sanılır,

sigara ve alkolü satın alıp tüketebiliriz.Evlenebiliriz de.

 

            18,19,20 küsur yıla dayanınca zaman,okuyamamışsan ve hala tabiri caizse bir baltaya sap olamamışsan,baskı gelir evden,sokaktan,amcadan,dayıdan,abiden…İşini bulup yükü azaltmanı beklerler.Anne ve babalar nasıl bir dünyaya seni getirdiklerini Senarlar ki daha sonra da onlara fayda sağlamanı dilerler.

 

            İşsizken açlık pekişince ve herkes bir şeyler yaparken hayallerle yetinilmeyeceğini anladığın zaman,işini bulursun.Ardından evlenip günlük telaşeler sarılırsın.İlk zamanlar seks gözünü kapatacak ve güzel denilecek her şeye.Hak verirsin çevrende kafanı ütüleyenlere.Bir zaman sonra uyuşursun yatakta ve doygundur ruh,hazza.Tv,iş,kadın,ev ve birkaç arkadaş çepeçevre bir sistematik trafiğe sokmuştur seni ve herhangi biriyle oynamak tüm düzeni altüst edecektir.Bu şekilde iyi olduğunu zanneder ve uyanırsın binlerce sabaha.

 

            Tarihler hep aynı rakamları gösterip aynalar değiştiği zaman,zaman ekşimiz sakız tadı bırakır ağızda,önemsenmez artık.Bir koltuğa yaslanıp aklına düşen sen olduğunda,

seks yapamayacak olan vücudun,Tv izleyemeyecek-uzağı görmeyen-gözlerin,ölüp giden arkadaşların,susmayan bir kadın ve şu an aynı acıları paylaştığını hissettiğin ölen anne-baba,çok yakın akraba ve dostların yardımcı olamaz geçmişi kurtarmaya. Kırışık düşen harfler çokta değildir kırışık dudaklardan.Fazla bir şey denmez;

‘’Yazdılar bende oynadım ‘’ 

  Mert Atalay