Bu ne perhiz, bu ne turşu?
                             
 
 
AYKUT AKTÜY'ÜN
 TÜM YAZILARINI OKUMAK İÇİN 

TIKLAYIN

Bu ne perhiz, bu ne turşu?

Yazıma bu başlığı vermemin sebebi nedir diye merak edeceklerdir şimdi okuyanlar. Okuyan anlayacaktır. Türkiye’min kanayan yarası, gözüme çok batan ve içime işleyen eğitimdeki bu çivisi çıkmış gidiş hat. İlk ve ortaöğretim kapsamına değinmeye zaten gerek yok. O kapsamdaki sorun zaten çok bariz.

Ama haksızlık adına üniversite eğitimi göz önüne alınıp incelendiğinde, gerçekten insan “bu kadarda olmaz” diyor ki, bunu hepimiz bir defada olsa y bire bir gördük, yada hep çevremizden duyduk. Üniversite kazanacak olanlara veya kazanıp yeni başlayacak olanlara hep derler ya hani; “üniversite öğrenciliği o kadar da kolay mı yahu?”. Zorluğu nereden gelir derdim bende hep. Artık öğrendim ki, üniversitelerdeki bu zorluk kavramının altından geçen, büyük haksızlıklar ve gözü tamamen kapatan maddiyatmış. Okulu kazandınız, derslerinizi çok çalışıyorsunuz, beklide sınıfta birincisiniz. Ama ders hocanız, sizin siyasi, dini, yada toplumsal görüşünüz, onunkiyle çelişiyor diye dersinden bırakıyor. Şimdi bana söyleyin; nerde kaldı özgür düşünce ve çağdaş eğitim platformu? Bu işin DÜŞÜNCE kısmı. Aynı şekilde derslerinizde çok başarılısınız. Ama ders hocanızın kendi yazdığı bir kitap, hem de öyle böyle olmayan uçuk bir fiyatla satılıyor. Eğer onu almazsanız dersten geçemeyeceksiniz. Ki bakın sadece o kitabı ALMALISINIZ . Açıpta bir sayfasını bile karıştıran var mı inanın çok merak ediyorum. Sistem artık bir şeyler kazandırmaktan çıkmıştır. Peki ya bunun bir kanunu, yazılı bir prosedürü yok mu diye içinizden geçecek şimdi. Öğrencinin bu haksızlık karşısında, hiçbir şikayet hakkı yok mu? Bu karmaşayı hangi birimime şikayet edecek? Onlar bu şikayet üzerine ne yapacaklar.

Ben size söyleyeyim; bu birim içinde zaten bu kurgusal bir döngü olduğu için, yazmış olduğunuz şikayet dilekçeleri okunmadan imha edilecektir. Türkiye’nin YÖK denilen, devletten bağımsız bu birimi, haksızlık ve örgün öğretim temelini düzeltmek adına hiçbir şey yapmamaktadır. Ama gelin görün ki; görsel ve işitsel basında, devamlı altı çizilen, ilköğretim çağından bu yana bize öğretilen Demokrasi ve Özgür düşünce Türkiye’de önde gelen daimi ilk kuraldır. Peki ya bizim gördüklerimiz? Bize uygulanan bu yaptırımlar.

Şimdi söyleyin; bu ne perhiz, bu ne turşu?
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol