TAHAMMÜLSÜZÜM !
 
 
MERT ATALAY’IN
 TÜM YAZILARINI OKUMAK İÇİN


TAHAMM
ÜLSÜZÜM !
 
Kızgın sokaklara adım atalı asabiyetim çizildi yüz hatlarıma ve dizlerime kadar sızlayan sızım sızım acıları döktüm bir çöpçü kulübesine.El açtım bir damla sevgiye,meğersem kustururmuş aşk onu da sonradan anladım.Odamın içine sinen sigara dumanı,şarap mızrapı,bira kıvamı sözcükler havada tepişirken,kirpiklerimi çekiştiren günlere el sallıyordu bugünlerim.

Eriyip giden,bir türlü kazanılamayan saatteki rakam savaşları,yelkovan halkınla akrep halkının yok olmasıyla sonuçlanıyordu her saniye.Acıyorum insanlığa…Acıyordum doğanlara…Sıkışıp kaldığım kitaplarım,paragrafların,cümlelerin kollarımdan çekiştirmesine sembolik hareketler katan bir beyinle yaşayıp duruyordum…Ara sıra ölüyordum.Yıpratılmış yıpratmaları yıpratmakla yıprandı yıpranışlarım.Süzümleştirilmiş palavralara boyun eğmedi hiçbir zaman dilim.Vakit dediğin dilim dilim dilmedendi beni.

Avucuma dolmayacak sohbetleri ,arkadaşları,aşkları,sevişmeleri balkondan sarkıtırken gözçukuruma doluşan kan damlacıklarının pıhtılaşmasına şahit insanlar intihar ediyorlardı,ellerimde eriyordu ellerim…Kalem ısırırdı dudaklarımı,kağıtlara havale ettim atıflarımı ve insanlığın zannetmeleri,rolleri hep yıldırdı içten içe,yıktı değerleri.Cep kabarıklığı sayıldı insan değeri.

Bir daha ki günün şerefine yakılacak sigara tam 12’de çakmak tarafından keşfedilirdi yatağımın başucunda.Nedendir bilinmez nefessiz kalırdı kültabağı,masumca bakardı yüzüme,alırdım severdim,okşardım saçlarını.Bir kitaplığı baştan aşağı okuyasım gelirdi sigaramdan sonra başlardım,kaldırdığımda kafamı oku-l derdi odamda sıvışan arkadaş zıvırtıları.Yine rahat bırakmazdı dünyevi meseleler,küfretmeye kelime kalmazdı,saçlarıma konmaya başlardı nem,yıkanırdım birkaç damlada…Anlatamazdım belki de hiçbir zaman kendimi anlatamayacaktım.

Duyarsızlaşmaya başladığında ruhum,kendime sakladıklarımı alıp gün yüzüne vurunca,çevirdi yüzünü güneş…Buz tuttu odam.Aşık olurlardı maviliğe,aşık olurlardı gökyüzüne,günde hiç defa bakark…Müzik morfinlerdi damarlarımı,bilen bilirdi tek uyuşturucum melodilerdi.Melankoliktim,karamsardım ve sadece polyannalara acırdım.

Dünya gezegenine borçsuz gelen borçsuz giden fakat hep hor görülen karıncalara selam çakmak haddime değildi bu yüzdendir ki eğildi kafam hep ufacık ayaklara…Gölgelerine saklandım böceklerin,durduk yere yargılamasınlar tekrar diye.

Durduğunda içselliğimin gürültüsünü,tak edince ruhumun her köşesi ,yaygarayı koparırdım,kıyametleri yaratırdım,fırtınaları kucaklardım,kandan dalgalarıma kafa tutardım bir çığlık basardım içimde herkese ve her şeye

TAHAMMÜLSÜZÜM !


diye…



Mert Atalay
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol