|
3 Kasım 1914 ve 18 Mart 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı'nda cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla Gelibolu Yarımadası'nda 25 Nisan 1915 - 9 Ocak 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.
Çanakkale Zaferi bundan 94 sene önce Çanakkale’de yazılmıştır. Kahraman Türk Milleti’nin yazmış olduğu bu büyük zafer; dünyanın en büyük ordularına karşı verilen direnişin ve Türk’ün gücünün tüm dünyaya kanıtlandığı bir zaferdir.
Çanakkale Zaferi, büyük Türk Ulusuna, Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiştir. Kurtuluş Şavaşımızın temelleri, Çanakkale'de atılmış, Türk Ulusu; Mustafa Kemal Paşa’yı Çanakkale'den tanımıştır. Çanakkale’de Vatanın ve milletinin bölünmez bütünlüğü için savaşan şehitlerimiz bağımsızlık ve özgürlüğün simgesi olarak Türk Milleti’nin kalbinde ölümsüz yer edinmiştir. Bugün, ülkeleri için seve seve canlarını veren şehitlerimiz ve onlarla yan yana yatan binlerce yabancı asker, savaşların acı sonuçlarını, barışın önemi ve zorunluluğunu tüm insanlara anlatmaktadır. Büyük Önder Atatürk’ün, burada yatan başka ulusların askerlerini evladı olarak bağrına bastığını ifade eden şu sözleri ne kadar anlamlıdır. “Burada bir dost ülkenin topraklarındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Siz, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar: Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim de evlatlarımız olmuşlardır”. Bu yaklaşım bizlere Çanakkale Zaferi'ni kutlarken, düşmanlığın değil, dostluğun da önemli olduğunu hatırlatmaktadır. Bizler de, savaşın değil, barışın güzel olduğunu hiçbir zaman unutmuyoruz.
Yurt topraklarının ve bağımsızlığın korunması için nasıl bir savaş verildiğini Millet olarak hepimiz bilmek ve bizlere bu güzel yurdu miras bırakan atalarımıza ve şehitlerimize karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız. Eğitim kurumları olarak, Çanakkale Zaferi’ni ve Kurtuluş Savaşı’nı kazanan bilinci korumak, bu bilinci genç kuşaklara aktarmak durumundayız.
Bu duygu, düşünceler ve 18 Mart Şehitler Günü vesilesiyle başta büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Türk Vatanı ve Milleti’nin bölünmez bütünlüğü uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunarım.
|
